<$Bl
Sultan II Beyazıd ( Veli )
Beyazıd meydanıdaki caminin inşatı bitmiş sıra açılışa gelmişi; Açılış bir Cuma günüydü Padişah
Sultan Beyazı etrafıdakilere şöyle emretti:
- Her kim Ömrü boyunca ikindi ve akşam namazlarının sünnetini hiç terk etmemişse önümüze geçsin ve bügün bize Cuma namazını kıdırsın buyurdu.Sonra kendisinden başka hiç kimsenin olmadığını fark eden Sultan Beyazid bir adım öne çıkarak imam olup Cuma namazını kıldırdı. O Şanlı Peygamberine öylesine bağı bir Sultan idi ki; barışta ve savaşa Allah Rasülü'nün hiç bir sünnetini terk etmemişti.
Fatih Sultan Muhammed Han'ın Vakfiyesi
Ben ki İstanbul Fatihi Abd-i Aciz Fatih Sultan Mehmet Han, bizatihi alun terimle kazanmış olduğum akçelerimle satun alduğım İstanbul' un Taşlık mevkiinde kaim ve malümu' l-hudut olan 136 bab dükkanımı aşağıaki şartlar muvacehensinde vakfı sahih eylerim.
* Bu gayrımenkulatımdan elde olunacak nem'alarla İstanbul'un her sokağına ikişer kişi tayin eyledim.Bunlar ki, ellerindeki bir kap içinde kireç tozu ve kömür külü olduğu halde günün belirli saatlerinde bu sokakları gezerler.Bu sokaklara tükürenlerin, tükürükleri üzerine bu tozu dökeler ki yevmiye 20′şer akçe alsınlar.
*Ayrıa 10 cerrah, 10 tabib ve 3 de yara sarıcı tayin ve nasp eyledim.
Bunlar ki, ayın belli günlerinde İstanbul' a çıkalar, bil istisna her kapuyu vuralar ve o evde hasta olup olmadığını soralar, var ise mümkün ise şifa olalar.Değilise kendilerinden hiçbir karşılık beklemeden Darülacezeye kaldırılarak orada salah buldurulalar.
*Maazallah herhangi bir gıda maddesi buhranı da vaki olabilir.Böyle bir hal karşısın da bırakmış olduğum 100 silah, ehli erbaba verile. Bunlar ki hayvanat-ı vahşnin yumurtada veya yavruda olmadığı zamanlarda balkanlara çıkıp avlanalar ki zinhar hastaları gıdasız bırakmayalar.
*Ayrcıa külliyemde bina ve inşa eylediğim imaret hanede şehit ve şühedanın yakınları ve Medine-i İstanbul fukarası yemek yiyeler. Ancak yemek yemeye veya almaya bizatihi kendüleri gelmeyenlerin yemekleri güneşin loş bir karanlığında ve kimse görmeden kapalı kaplar içerisinde evlerine götürüle.
Sina Çölü Ve Yavuz
Yavuz Sultan Selim Han Mısır seferine giderken Sina çölünü 12 günde geçmiş, bundan 300 yıl sonra gelen Napolyon geçmeyi denemiş ancak geçememiştir. I. Dünya Savaşında bu çöl tanklarla ancak 13 günde geçilebilmişir.Yavuz'un bu çölü nası geçtiğini araştırmak için Amerika ve birçok ülkede üniversitelerde araştırma kürsileri kurulmuşur. Yavuz çölde giderken birden atıdan aşağı iner ve yürümeye başar. Padişah inince komutanlar ve askerlerde atıdan iner. Padişah'ı veziri Hasan Can, Yavuz'un yanına yanaşarak aman efendim niçin at üzerinden inip yürüyorsunuz diye sorunca Yavuz: "Hasan görmüyor musun Allah'ın Resulü önümüzden yürüyor,bize rehber oluyor. Peygamberler Peygamberi yürürken biz nasıl at üstünde gideriz." diye haykırdı.
Alıntıdır.
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Web Sitelerimiz : http://www.gencmusalli.com
http://www.yekkalem.com
http://www.alternatifiz.biz
Bloglarımız : Hasan Ahmet Evliyaoğlu
http://tarihebakis.blogspot.com http://musallihaber.blogspot.com
http://gencmusalli.blogspot.com http://islamiegitim.blogspot.com
http://dusunceufuklarinda.blogcu.com
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız: Google Grupları
"Tarihe Bakış"
Tarihe sahip çıkmayanların, istikballeri olmaz!
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
Etiketler: İslami Hassasiyet, Osmanlı Sultanları
Yorum Gönder
Saldırı, küfürler yorum/fikir sayılmaz.Tarih övgü veya sövgü kitabı değildir.Yorumlarınızı yazarken lütfen İsminizi belirtiniz.