<$BlSultan Abdülhamid Han
Yahudilere Toprak Satmıyor

Sultan Abdulhamid II
Sultan Abdülhamid hatıratında şu sözlere yer verir: "Eğer Filistin'de Müslüman Arap unsurunun faikiyetini [üstünlüğünü] muhafaza etmesini istiyorsak, Yahudilerin yerleştirilmesi fikrinden vazgeçmeliyiz. Aksi takdirde yerleştirildikleri yerde çok kısa zamanda bütün kudreti elde edeceklerinden, dindaşlarımızın ölüm kararını imzalamış oluruz."

Kudüs'ü ve Filistin'i de içine alan Osmanlı Haritası'nı Gösteren O Döneme Ait Kartpostal
Osmanlı Devleti, Filistin’de Yahudi yerleşimini arttırmayı planlayan Siyonist harekete karşı daima ihtiyatlı bir siyaset takip etmiştir. Sultan II. Abdülhamid, Siyonizm'i siyasal bir sorun olarak görmekte ve Yahudiler'in kitlesel olarak Filistin’e yerleştirilmelerinin doğuracağı sakıncaları bilmekteydi.

Sultan Abdulhamid II
Siyonist hareketin lideri Theodore Herzl, Filistin'in Yahudi göçlerine açılması ve buranın muhtar bir Yahudi idaresine sahip olmasına karşılık Osmanlı'nın Avrupa Devletleri'ne olan borçlarının ödenmesi ve Avrupa basınında Padişah lehinde propaganda yapılması teklifini sunmak üzere Sultan II. Abdülhamid'le görüşme talebinde bulundu. Padişah'la bizzat görüşemeyen Siyonist Lider Theodore Herzl teklifini 1901 yılı Mayıs ayında Polonya'lı adamı Philip Newlinsky aracılığıyla Sultan'a iletti. Ancak bu talebe çok hiddetlenen dâhi idareci Sultan II. Abdülhamid teklifi kesin bir dille reddederek "Eğer Herzl senin arkadaşın ise ona nasihat et, bu mevzuda bir adım daha atmasın. Ben bir karış dahi olsa toprak satmam. Zira bu vatan bana değil Osmanlı milletine aittir. Milletim bu toprakları kanlarını dökerek kazanmışlardır. Ne ile aldıysak onunla geri veririz!" diyerek tarihi bir cevap vermiştir.

Sultan Abdulhamid II
Bununla yetinmeyen Osmanlı Devleti, Filistin topraklarında Yahudi yerleşimini engellemek için çok önemli hukuki tedbirler almaya başladı. İlk olarak Yahudi yerleşimini engellemek için 18 Recep 1287 tarihli (1871) İrade-i Seniyye ile Filistin toprakları Miri Arazi'ye (Devlet Arazisine) dönüştürüldü. Ancak % 20'si yine mülk arazi şeklinde devam ettiği için Yahudiler bu kısımdan koparabildiklerine yerleşebiliyorlardı.

Sultan Abdulhamid II
Sultan II. Abdülhamid 25 Rebiülâhir 1308/1883 tarihinde neşrettiği iradesindeki hukukî düzenleme ile Filistin Arazisi hakkındaki muhtemel kanunî boşlukları da doldurarak Yahudiler'e mülk satışına konulan engelleri daha da arttırdı. Bir taraftan da Hazine-i Hâssa'daki şahsî mal varlığıyla Filistin'de mümkün olduğu kadar çok toprak satın alarak Yahudiler'in bu topraklara yerleşme yollarını bütün bütün kesmeye çalıştı.

Sultan Abdulhamid II
Sultan II. Abdülhamid, Filistin’de Yahudi yerleşimine karşı çıkma nedenlerini 21 Zilhicce 1308 (15 Temmuz 1891) tarihinde yayınladığı iradesinde net bir şekilde açıkladı. Bu nedenlerin başında da Filistin’de yerleşmek isteyen Yahudiler'in bu topraklarda bir Yahudi Devleti kurmayı amaçladıkları gösterilmekteydi. 21 Kasım 1900 tarihinde de Yahudilerin Filistin'e yerleşmelerini önleyici bir tedbir olarak "Mukaddes Toprakların Duhûliye Şatları" adı altında yeni tedbirler getirilmiştir. Bu şartlara göre Filistin'i ziyaret edecek her Yahudi, üzerinde mesleği, milliyeti, ve ziyaret sebebi yazılı bir tezkere veya pasaporta sahip olacaktı. Yahudiler'in elindeki bu tezkere Filistin'e ulaştıklarında görevli makamlarca alınıp kaydedilecek, 30 günlük sürenin dolmasından sonra ise sınır dışı edileceklerdi. Sultan II. Abdülhamid durumu daha da netleştirerek daha sonra Filistin toprakları da dahil olmak üzere bütün Osmanlı Devleti topraklarında Yahudiler'e toprak ve mülk satışını tamamen yasakladı.

Osmanlı Dönemi El-Aksa Camii
Sultan II. Abdülhamid'in Filistin’de Yahudi yerleşimine karşı çıkma nedenlerini fevkalâde bir basiret ve ileri görüşlülükle açıkladığı 21 Zilhicce 1308 (15 Temmuz 1891) tarihli iradesinde durumu şöyle özetlemiştir:
"Yıldız Sarayı Hümâyûnu Baş Kitâbet Dairesi,
Beyrut Vilâyeti dahilinde Safed Kasabası'nda bulunan ve Hayfa'ya 440 (Dört yüz kırk) ecnebî Musevinin istidâları vechile Tâbi'iyyet-i Devlet-i Aliyye'ye kabulleri istîzânın hâvi resîde-i dest-i ta'zim olan 20 Zilhicce 1308 tarihli tezkere-i Sâmiye-i Sadâret-Penâhileri manzur-i alî oldu. Musevîlerin Kudüs civarında içtima ve iskân etmeleri, ileride orada bir Musevî hükümetin teşekkülünü intâc edebileceği müâbesesiyle kat'â câ'iz olmaktan başka; zaten Memâlik-i Şâhâne arâzi-i hâliyeden ma'dûd olmadığına ve medenî Avrupalıların memleketlerinden tardetdikleri eşhâsın Memalik-i Şahâneye kabulüne bir sebep olmayıp, hususuyla ortada bir Ermeni Fesâdı mevcûd iken bu suret aslâ câiz olmayacağına nazaran ne merkûmenin ne de sair Musevilerin kabûl olunmayarak Amerika'da iskân etmek üzere geri gönderilmeleri zımnında ba'demâ ayrı ayrı ma'ruzâta hâcet kalmayacak sûrette Meclis-i Vükelâca umumî bir karâr ittihâzıyla bâ-mazbata arz ve istizân-ı keyfiyyet olunması muktezâ-ı irâde-i Seniyye-i Cenâb-ı Hilâfet-Penâhî'den bulunmuş ve binaenaleyh Tezkere-i Sâmiye-i Vekâlet-penâhîleri takımıyla iâde edilmiş olduğundan ol bâbda emir ve fermân Hazret-i Men Lehü'l Emrindir.
21 Zilhicce 1308 (15 Temmuz 1307 (1891) Ser-Kâtib-i Hazret-i Şehriyârî Süreyyâ"
--~--~---------~--~----~------------~-------~--~----~
Web Sitelerimiz : http://www.gencmusalli.com
http://www.yekkalem.com
http://www.alternatifiz.biz
Bloglarımız : Hasan Ahmet Evliyaoğlu
http://tarihebakis.blogspot.com http://musallihaber.blogspot.com
http://gencmusalli.blogspot.com http://islamiegitim.blogspot.com
http://dusunceufuklarinda.blogcu.com
Bu mesajı şu gruba üye olduğunuz için aldınız:"Tarihe Bakış"
Not:Yazı ve Yorumlardan Gönderen Kişi Sorumludur!
Tarihe sahip çıkmayanların, istikballeri olmaz!
-~----------~----~----~----~------~----~------~--~---
Yorum Gönder
Saldırı, küfürler yorum/fikir sayılmaz.Tarih övgü veya sövgü kitabı değildir.Yorumlarınızı yazarken lütfen İsminizi belirtiniz.