Mescid-i Aksa sempozyumuna katılan Filistin'in Ankara büyükelçisi Nebil Maruf, Dünya Bülteni'nin sorularını yanıtladı.
Sayın büyükelçi, ilk sorum konferansın konusuna ilişkin olacak. Kudüs'ün tehlike altında olduğu, nüfusun demografik değişime gidildiğinden bahsediliyor. Siz son durumu nasıl yorumluyorsunuz?
Kudüs tehlikede derken, gerçekten de tehlikede olduğu kastediliyor. Zira Kudüs bugün işgal altındadır. Filistin'in tamamı işgal altındadır. İşgal altında olması demek İsraillilerin ve İsrail ordusunun Filistin'de ve özellikle de Aksa'da insanları ve toprağı tamamen kontrol altında tutması demektir.
Bu hegemonyanın yanı sıra Müslümanlar Mescid-i Aksa'ya yaklaştırılmıyor. Mescid-i Aksa'nın temeli ve zemininde yıkım ve hafriyat faaliyetleri devam ediyor. Bunun anlamı tüm Aksa'nın temellerinin tehlikede olduğudur. Bu belki de mescidin yıkımına neden olabilir ki Siyonistlerin bu amaçta olduklarını biliyoruz.
Bu nedenle Mescidi Aksa, tehlikededir. Kudüs de tehlikededir. Filistin'in tamamı tehlike altındadır. Buna karşı Müslüman ülkeleri tek bir tavır almalıdır. Filistin'i desteklemelidir. Bu bağlamda bu konferansı düzenleyen kardeşlerime de teşekkür ediyorum. Çünkü bu konferansa da bir yarım çığlığı niteliği taşımaktadır. Bu mesaj tüm Müslümanlara yöneliktir.
Netenyahu liderliğinde bir İsrail hükümeti kuruldu. Obama'nın da Amerika'da yönetimin başına gelmesiyle birlikte barış süreci nasıl şekillenecek? Annapolis süreci devam edecek mi?
Barış süreci zor ve karışık bir süreç. Filistin tarafı açısından barış şöyle bir durum aldı: Filistinliler tecrübe ile pratik olarak gördüler ki İsrail pek de barıştan yana değil. Filistin topraklarının tamamen kendilerine ait olduğuna inanıyorlar. Bu nedenle de Filistin'in bağımsızlığını sağlayacak bir barış istemiyorlar.
Yorum Gönder
Saldırı, küfürler yorum/fikir sayılmaz.Tarih övgü veya sövgü kitabı değildir.Yorumlarınızı yazarken lütfen İsminizi belirtiniz.