<$BlNeler gördü memleketimiz,neler! Bu ülkede hacca giden ve beş vakit namaz kılan insanlarımızdan da, ergenekonculara taşeronluk yapanlar oldu.Jurnalcilik,istihbarat kısmı da ergenekonun en önemli saç ayağıdır.Her sokak başında muhakkak istihbaratını oluşturmuş en büyük siyasi ve ekonomik askeri yapılanmalı,dış bağlantılı eli silahlı, terörist bir oluşumdan söz ediyoruz.
Biri de bizde gizli olan,bir okulda müdürlük yapmış Ülkücü,Ergenekoncu Hacı K.Ö' dür. K.Ö okulunda görev yapan öğretmenine "sen çok ileri gidiyorsun, kendine dikkat et, hiç olmazsa beş yıl yaşa da çocuklarına maaş bağlansın" diyecek kadar da fütursuzdu.O bir hacıydı ve beş vaktini herhalde kılıyordu.Ama öğretmenini ölümle tehdit edebilecek kadar da gözü dönmüştü.Çünkü ergenekoncularla, oranın askeri jitem’ci,cuntacı zevatıyla da içli dışlıydı.O öğretmen hakkında iyi düşünmüyorlardı.Bunları biliyor ve duyuyordu.Kendi öğretmenini de uyarmak gereği hissetmişti. Ama öğretmen F.E, başına birşeyler gelebileceğini hiç düşünmemişti.
O öğretmen F.E 'de Refah Partisi'ne çalışmaktaydı.Tabiki bir öğretmen olarak parti propagandası çalışmasına katılıyor olması, istihbaratı güçlü olan jitemcilerce biliniyordu.Ergenekoncu jitem’ciler," biz bu adamı Hakkari'ye sürsek orada da rahat durmaz, en iyisi burada gözümüzün önünde dursun" dedikleri ve bunlarında öğretmen F.E' nin kulağına geldiğini biliyoruz.Kendisine müdür bey bunları aktarıyordu.
Sadece siyasi faaliyetlerde bulunmuyor,üstün üstelik camilerde vaazlar veriyor, Televizyonlar da programlara çıkıyordu.Kendini dinine adamış bir siyasi kimlikli insandı.O refaha inanmıştı.O halkının üzerinde ki sivil ve askeri rant tasallutunu görmüştü.Halk kendini ısıranın kendi köpeği olduğundan habersizdi.O bahçesini bekleyen sadık,en güvenilir dostuydu.Odan asla kendine zarar gelmezdi.Öyle düşünmekte haklılardı.Çünkü başka kime güvenebilirlerdi.Şansları, tek kurtarıcısı olan askerlerin içinde halkını öldürme planları yapanların olacağını hiç düşünmemişti. Rahmetli F.E' de kendisini korumakla görevlilerin bir gün kendisini öldüreceğini hiç aklından bile geçirmemişti.
İlk ataması olan bu batıda ki yerden, zorunlu hizmeti doğuda ki bir vilayete çıktı.Orada da F.E rahat durmadı.Ne yaptı diyeceksiniz, eline bomba mı aldı,silahlı eylemlere mi katıldı.Teröristlere gizli gizli görüşmeler de mi bulundu.Elbette ki hayır!
Doğuda görev yaparken de jitem devredeydi.Takip ediyordu, "vatan haini(!)"bu öğretmeni.Çünkü bu gittiği yerde de rahat durmayacak kadar bilgili,konuşkan ve halk tarafından sevilen birisiydi.Halk onu çok seviyordu.Onu tanıyanlardan çoğu onun muhakkak milletvekili olması,bakan olması gereğine inanıyorlardı.Yaşasaydı belki de,ülkesine hizmet eden bir bakan olurdu.
Camilerde her cuma vaaz ediyordu.İslam’ı anlatıyordu.Müslümanlığın ne olduğu, ne olmayacağını anlatmaktan hiç geri durmadı.Hayatına düstur ettiği Kuran’ı yaşamaktan ve ona gönül vermekten,onu gönüllere sultan kılmaktan da başka bir derdi yoktu.Tek derdi de, emperyalistlerin eli olanların,silahlı eylemcileri yönlendiren maşaların, bu ülkede gerçek sahibi halka çektirdiklerinin son bulmasıydı.Ama ölümü de onların eliyle olacağını hiç düşünmemişti.Bu kadar çaplı bir örgüt olduğunu, bütün halkı gibi kavrayamamıştı.
Yazının Devamı Yakında...
Etiketler: Ergenekon, Haber7, Hasan Ahmet Evliyaoğlu
Yorum Gönder
Saldırı, küfürler yorum/fikir sayılmaz.Tarih övgü veya sövgü kitabı değildir.Yorumlarınızı yazarken lütfen İsminizi belirtiniz.